Mardin & Mezopotamya Turu

Sabahın erken saatlerinde Mardin topraklarına ulaşıyoruz.

Kahvaltımızın ardından rotamızı ilk durağımız olan Kızıltepe Alipaşa Köyü’ne çeviriyoruz.

Burada Anadolu’nun otantik köy yaşamına tanıklık ediyor, taş evlerin arasında doğanın dinginliğini hissediyoruz. 🌿

Sonrasında doğa harikası Başdeğirmen (Emrut) Şelalesi bizleri karşılıyor.

Serin suların ışıltısı eşliğinde kısa bir yürüyüş yapıyor, Mezopotamya güneşinin altında bu saklı cennetin tadını çıkarıyoruz. 💦🌿

Öğle yemeği molasının ardından Mardin şehir merkezine geçiyoruz.

Görkemi Zinciriye Medresesi, zarif mimarisiyle Latifiye Camii, taş işçiliğiyle büyüleyen Kasımiye Medresesi ve kadim Mardin Ulu Camii ziyaretlerimizle günü tamamlıyoruz.

Mardin’in taş sokaklarından gün batımını izlerken, tarihin kokusu rüzgârla karışıyor… 🪔

🏨 Konaklama: Mardin Otelleri

🍽️ Akşam Yemeği: Otelde (yöresel lezzetlerle açık büfe)

Sabah kahvaltımızın ardından altın sarısı taşlarıyla ünlü Deyrulzafaran Manastırı’na gidiyoruz.

Güneşin ilk ışıkları manastırın taşlarına vurduğunda ortaya çıkan manzara, kelimenin tam anlamıyla büyüleyici...

Burası, Süryani Ortodoks Kilisesi’nin en kutsal merkezlerinden biri.

Ardından Eski Mardin’in dar sokaklarına dalıyoruz.

Abbaralardan geçerken taş evlerin gölgeleri bize tarih boyunca yaşanmış hikâyeleri fısıldıyor.

Mardin Müzesi, Hatuniye Medresesi, Mor Behnam Kırklar Kilisesi ve Mardin Kalesi ile rotamız devam ediyor.

Akşam, şehrin taş duvarları amber ışıklarıyla parladığında Mardin’in büyüsü bir başka olur.

GÜNDÜZÜ SEYRANLIK, GECESİ GERDANLIK – Mardin’i tüm ihtişamıyla deneyimliyoruz. ✨

🏨 Konaklama: Mardin Otelleri

🍽️ Akşam Yemeği: Otelde veya yöresel restoranda

Sabah kahvaltımızın ardından rotamız Dereiçi (Kıllıt) Köyü.

Bir zamanlar üç farklı mezhepten Hristiyan toplulukların yaşadığı bu köy, Süryani kültürünün sessiz bir tanığı.

Taş evlerin arasında geçmişin izlerini hissediyor, eski kiliselerin mistik atmosferini soluyoruz.

Sonraki durağımız Anıtlı Köyü ve içindeki zarif Meryem Ana Kilisesi.

Taş oyma süslemeleriyle göz kamaştıran bu yapı, inancın taşla nasıl bir sanat haline geldiğini gösteriyor.

Öğle yemeği molasından sonra Mor Gabriel Manastırı’na geçiyoruz.

MS 397 yılında inşa edilen bu manastır, dünyanın en eski aktif manastırlarından biri olarak Süryani inancının kalbi sayılır.

Ardından Midyat Evleri, Midyat Mağaraları, Mor Şarbel Kilisesi ve ünlü Midyat Konuk Evi ziyaretleriyle günü tamamlıyoruz.

Midyat’ın taş sokaklarında yürürken, el sanatları dükkânlarından yayılan gümüş kokusu ve çan sesleri bu kente özgü bir masal havası yaratıyor. 🌙

🏨 Konaklama: Midyat Otelleri

🍽️ Akşam Yemeği: Otelde

Kahvaltının ardından Mezopotamya’nın en gizemli yerleşimlerinden biri olan Dara Antik Kenti’ne gidiyoruz.

Bizans döneminin askeri karakolu olarak inşa edilen bu şehirde su sarnıçları, zindanlar ve mezar odaları arasında dolaşırken adeta zamanda yolculuk yapıyoruz.

Dara Zindanları’nı gezdikten sonra rotamız Zerzevan Kalesi.

Roma dönemine ait bu antik kale, gizemli Mithras Tapınağı ile ünlü.

1900 yıllık bu yeraltı mabedine girdiğinizde taş duvarların arasında yankılanan sessizlik, mistik bir huzur yaratıyor.

Sonrasında Diyarbakır’a geçiyor, yerel bir restoranda öğle yemeğimizi aldıktan sonra dönüş yolculuğuna başlıyoruz.

Bir sonraki keşifte yeniden buluşmak üzere... 🌿